| ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Detaylar | ||||||||||||||||||||||
KİTAP ÜZERİNE Çirkin Ördek Yavrusu’nun ve Küçük Parmakkız’ın hikâyesini hepimiz okuyup, olmayan elbisesiyle sokakta gururla dolaşan çıplak krala, kibirli yama iğnesine, övüngen züppe yakalığa hepimiz gülmüşüzdür. İşte Andersen’in masalları; keskinliğinden, tazeliğinden ve çekiciliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüz yetmiş yılı aşkın bir süredir bütün dünyada dolaşıyor. Yazarın kitapları arasında yer alan, “Hayatımın Masalı” diye adlandırdığı ilginç yaşamöyküsünü çoğu okur bilmez. O masalda acı dolu pek çok sayfa vardır. İ. İ. Muravyeva’nın elinizdeki bu kitabı, yoksul bir kunduracı ile çamaşırcı bir kadının oğlunun kendine nasıl güçlükle yol açtığını ve ünlü olduğunu anlatırken, tanınmış bir yazar olduktan sonra da sakinlerinin, masallarının olumlu kahramanları haline gelmiş olan tavan araları ve bodrum katlardaki yaşamı hiçbir zaman unutmadığını vurgular. Andersen’in, içinde pek çok özyaşamöyküsel çizgi taşıyan mektupları ve günlükleri, masalları ve romanları, Danimarkalı araştırmacıların onun yaşamı üzerine yaptığı çalışmalar, İ. İ. Muravyeva’nın, ünlü masalcıyı bu kitapta canlandırabilmesine yardımcı olmuş ve karşımıza; hassas, samimi ve duygulu, doğaya ve şiire vurgun bir insan çıkmıştır. O, sanatta sadeliğin ve gerçeğe uygunluğun savaşını verir, bütün insanların mutlu olmasının hayalini kurar. Bazen karamsarlığa düşer, çelişkiye düşer; ama yaşama ve insanlara duyduğu ateşli sevgi, onun zor anları atlatmasına yardımcı olur, kendisini her seferinde yeniden sanata vermesini sağlar. Andersen’i hiç böyle tanımadınız... | ||||||||||||||||||||||